Türkiye’de öğretmenlere 15 Sektörel Mükemmeliyet Merkezi kurulacak
Güneş DOĞDU SOYLU
3 bin öğretmenin 10 gün süreyle işbaşında eğitim faaliyetinin yanında, yaklaşık 10 bin kişi için çeşitli konularda bilgi ve beceri kazandırmaya yönelik eğitim ve farkındalık faaliyetleriyle meslekî gelişimini merkeze alan METEK3 projesi programında, kamu-özel sektör işbirliğinin etkili kullanımının önemine dikkat çekildi.
Forumda iş başı öğrenme ve uzaktan öğrenme metotlarıyla mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin özel alan yeterliliklerinin geliştirilmesi için 15 Sektörel Mükemmeliyet Merkezi’nin kurulmaya başlandığına vurgu yapıldı. Sektörel Mükemmeliyet Merkezleri’nin, İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Bursa ve Kocaeli illerinde olacağı bilgisi sunuldu.
Öğretmenlere sürekli eğitim
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu İnsani ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı Laurent Guirkinger, “İşbaşı öğrenme ve uzaktan öğrenme metotlarıyla Mesleki ve Teknik Ortaöğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin özel alan yeterliliklerin geliştirilmesi için Türkiye’de 15 Sektörel Mükemmeliyet Merkezi kuruluyor.
Toplam 25 mesleki alanı kapsayan 14 Sektörel Mükemmeliyet Merkezleri kurulacak ve bir tane mesleki yabancı dil, mesleki eğitime yönelik matematik ve mesleki eğitime yönelik fen bilimleri konusunda Sektörel Mükemmeliyet Merkezi kurularak, merkez çalışanları yurtiçi ve yurtdışında çeşitli eğitimlerden geçirilecek. Sektörel Mükemmeliyet Merkezleri mesleki ve teknik eğitim ile sektör arasındaki bağın daimi olarak kurulması yoluyla öğretmenlerin sürekli mesleki gelişiminin sağlanarak sektörde yaşanan gelişmelere öğretmenlerin uyumlanmasını gerçekleştirecek mekanizmaları hayata geçirecek bir nitelikte olacak.
“Ara eleman” ifadesini doğru bulmuyoruz
Konuşmasında mesleki eğitimin önemine değinen Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz, “Ülkelerin gelişmesinde ve kalkınmasında önemli bir paya sahip olan reel sektörün temel unsuru; bilgi, beceri ve yetkinliklere sahip nitelikli insan gücüdür” dedi.
Türkiye’de sıklıkla kullanılan ‘ara eleman’ kelimesini de doğru bulmadıklarına dikkat çeken Karagöz, “Mesleki ve teknik öğretim kurumlarını tamamlayarak iş hayatına atılan her bireyin, eğitimlerinin sonucu olarak elde ettikleri ve kanunlarla tanımlanmış unvanları ve konumları bulunmaktadır.
Bu nedenle bu eğitimli insan kaynağımızı ifade ederken onlara “ara eleman” ifadesi kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Eğitimini tamamlayan bu mezunlarımız eğitim düzeyleri ve okul türüne göre kalfa, usta ya da teknisyen unvanlarına haiz olarak işlerini icra etmektedirler. METEK 3 Projesi’nin de burada bizlere değerli bir katkı sunduğunun farkındayız.
3 bin öğretmenin 10 gün süreyle işbaşında eğitim faaliyetinin yanında, yaklaşık 10 bin kişi için çeşitli konularda bilgi ve beceri kazandırmaya yönelik eğitim ve farkındalık faaliyetleriyle meslekî gelişimi merkeze alan projede, kamu-özel sektör iş birliğinin etkili kullanımının önemini bir kez daha görüyoruz. Proje tabanlı çalışmaları, mevcut kazanımları daha da güçlendirmek için önemli bir araç olarak değerlendirmekteyiz” dedi.